Sadece ülkemiz değil
dünya da ağız kokusunda eksiktir.

Sadece ülkemizde ağız kokusuna işporta hizmet veriliyor zannediyordum Fakat dünya üzerinde de ağız kokusu yetersiz- eksik tedavi ediliyormuş. Dünyanın her yerinde ağız kokusu hastaları mutsuz.

    İşte bu durumu tespit edip ağız kokusu kitabımın birinci bölümünde problemi masaya yatırdım inceledim.

Önsözü indir
Birinci bölümü indir Ağız kokusu kitabı Murat Aydın
İçindekileri indir Ağız kokusu kitabı içindekiler
Tanıtım sayfasına git

    Bu veb sayfasını kitabımın birinci bölümünün dijital kopyası olarak hazırladım.

DÜNYADA AĞIZ KOKUSU

     Herkes mutlaka bazen ağız kokusundan yakınır (Vandana KL, 2008). Fakat ağız kokusunun ülkelere dağılımı muhteliftir.     Ağız kokusu; Brezilya'da %15,  Japonya'da %15 (n=33000), Tokyo'da %20, Tokyolu iş adamlarında %70, Çin'de %25 (n=2000), Küveyt'te %25 (n=1500), erkeklerde kadınlardan daha fazla, yaşlılarda gençlerden daha fazla, 60 yaşın üzerinde Amerika'da %43, Türkiye'de %28 oranında bulunmuştur (Bollen CML, 2012). Ağız kokusu toplumun %50’den fazlasını etkileyen genel bir problemdir. (Nachnani S. 2011). 

     Bütün dünyada %31,8 yaygınlıkta olduğunu yazan yayınlar vardır (Silva MF, 2017). Değişik istatistikler, çok sayıda veri vardır. Pek azı örtüşür.

      Amerika'da %31, İsviçre'de %32, Hindistan'da %45, Almanya'da %90, Çin'de %27,6, Tayvan'da %60 sıklıkta rastlanır (Laleman I, 2014).  İtalya’da ağız kokusu rastlanma sıklığı %90,7 bulunmuştur (n=547) (Romano F, 2020). 200 milyon Amerikalının 65 milyonu ağız kokusundan yakınmaktadır (Krespi YP,2006).

   Başka yazarlara göre, Amerikan toplumunun %10-30’u ağız kokusundan yakınır (Tangerman A, 2007).  5 milyon Amerikalı, Japonların %24'ü ağız kokusundan etkilenmiştir (Kozlowski Z, 2007). Başka kaynaklarda Amerika'da %30, Japonya'da %24, Fransa'da %50-60, Hollanda'da %25, Polonya’da %15-60 (Hampelska K, 2020), Çin'de %27,5, İsviçre'de %32 sıklıkta olduğu bulunmuştur (Van der Sleen MI, 2010).

     Amerikan diş hekimleri birliğinin 1995 yıllık toplantısına katılan diş hekimlerinden %92’si haftada ortalama 6 hastanın ağız kokusundan yakındığını ifade etmiştir.
20-25 yaş aralığındaki 3148 İsviçreli gencin %50’si ağız kokusundan yakınmaktadır (Bornstein MM, 2009).

     Ağız kokusu tespit edilen hastaların bir kısmı episodlar halinde gelip giden ağız kokularından bahsetmiştir. Buna rağmen ağız kokusu şikâyeti ile müracaat etmezler. Bu topluluk ağız kokusu sahibi olduklarından habersiz olabilirler. Bir toplumda ağız kokusu hastalarının sayısı, kliniğe müracaat edenlerin sayısından daha fazladır. Bu sebeple bu konudaki her istatistik eksik sayı veriyor olabilir.
Birçok ülkede, neredeyse her üniversitenin diş hekimliği okulunda ağız kokusu araştırmalarına ve tedavisine özelleşmiş en az bir tane ağız kokusu tedavi birimi vardır. Yurt dışındaki diş hekimliği fakültesi öğrencileri bile ağız kokusu incelemelerini makale olarak yayınlamaktadır. Halitosis kelimesi ile pubmed veya medline bilgi bankaları tarandığında 2000’den fazla makale bulunduğu görülmektedir. Kitap sayısı 200’den fazladır. Dünyadaki birçok şehirde muayenehane veya poliklinik formatında ağız kokusu tedavisi merkezleri açılmaktadır. Bu merkezlerin hasta trafiği kan bankalarındaki hasta trafiğinden fazladır. (Bollen CML, 2012).  Ağız kokusu tedavisi üzerine milyon dolarlık endüstriler kurulmuştur.

     Nisan 1998'de hem ağız kokusunu gidermek hem de toplumda dikkatleri ağız sağlığına yoğunlaştırmak amacı ile Japonya'da Hakodate Dental Association isimli kurum "elveda ağız kokusu" sloganı ile bir kampanya başlatmış, gönüllü diş hekimleri tarafından ücretsiz muayene imkânı yaratmıştır. Taşınabilir bir halitometre, eğitim programı ve gönüllü diş hekimleri uygulamaya dahil edilmiştir. Katılım %70 civarında olmuştur.
Bugün, ağız kokusu ürünlerine yılda 10 milyon dolar harcanmaktadır. Diş hekimlerinin eğitilmesi ağız hijyeninin iyileştirilmesi kadar uygun olacaktır.  (Bollen CML, 2012).

      Çin, uzaya yollamayı düşündüğü astronotları seçerken ağız kokusu olanları elemektedir (Bajaj A, 2009). Bunun sebebi mekik içerisinde biriken ağız kokusu gazları astronotların vücut sağlığını etkiliyor olmasıdır.

Uluslararası organizasyonlar

      Dünya üzerinde ağız kokusu ile ilgilenen hekimleri bir araya toplayan organizasyonlar ve onlar hakkındaki düşüncelerim şunlardır:

      International Society Breath  Odor  Research (ISBOR) isimli kurumdur. Önce İsrail ekolünün yönetimindeydi. 2009’da Japon ekolünün yönetimindeydi, 2016’dan sonra Hollanda’dan Edwin Winkel’in başkanlığında devam etti. 16 ülkeden 140 bilim adamı üyedir. Hiçbir aktivitesi olmadığı gibi, yaptığım aktivite tekliflerine de kapalıdır. Ölü doğumdur. Yok hükmündedir. Ama üyesiyim.

        International Association for Breath Research (IABR). Bu kurum Avusturya’da nefes analiz laboratuarının himayesinde hizmet vermektedir. Journal Breath Research isimli güçlü bir dergi çıkarmaktadırlar. Nefeste hastalık indikatörleri gibi fevkalade sınırlı konulara temas edilmesinden yana bir tavır izlerler. Her yıl pahalı toplantıları olur. Kendi aralarında yakın duran bilim insanlarından oluşur. İçlerinde Aman isimli bilim insanını oldukça saygın bir yere koyarlar. Muhtemelen onur başkanları olabilir.

      Halitorium uluslararası ağız kokusu inceleme grubu. Dr. Murat Aydın tarafından 2015 yılında Adana’da kurulmuştur. Şimdilik sadece bir kaç üyesi bulunmaktadır. Ağız kokusu konusunda yayını ve projesi bulunan hekimlerin katılması serbesttir. Keşke ülkemizde ağız kokusuna eğilen ve ağız kokusu üzerine yayın yapan hekimler olsaydı ve bu grubu aktive edebilseydim.

      International Association for Halitosis Research (IAFHR) Brezilya’dan yönetilir. Periodontoloji kökenli diş hekimlerinin yönetimindedir. Fakat Winkel, Rosenberg gibi isimler öne çıkar. Birkaç ayda bir defa ücret(/li) siz web konferansları olur.

      Ülkemizdeki tek organizasyon benim kurduğum ve henüz yürütemediğim Halitorium çalışma grubudur. Şimdi onu da göreceğiz:

TÜRKİYE'DE AĞIZ KOKUSU

    Bu konuda ülkemizde sanırım en kapsamlı ilk istatistiği ben yaptım. 755 tanesi diş hekimi olan, 1181 kişiye ağız kokusu ile ilgili olarak 197 soruluk bir anket veb üzerinden uygulanmıştır.  Bu soruların 132 tanesi bireyin psikometrik ölçümlerine yöneliktir (Beck anksiyete skoru, Beck depresyon skoru, SCL90 psikiyatrik hastalıklar tarama testi). Böylece ağız kokusunun toplumda ve diş hekimleri arasındaki yaygınlığı, farkındalığı, sosyolojik ve psikolojik etkileri ilk defa incelenmiştir.  (Henüz yayınlamadım)

ağız kokusu istatistikleri   Ağız kokusu şikayeti sıklığı ülkemizde % 75 olarak tespit edilmiştir. 7-11 yaş grubu çocuklarda ağız kokusu sıklığı % 14,5 olarak bulunmuştur (Nalçacı R, 2008).
Anketimizde ağız kokusu bulunduğunu beyan eden kişilerin içerisinde 287 tanesi ağız kokusunu 0-5 skalasında derecelendirdiğinde ortalama skor 2 dir.

    Ağız kokusu şikayeti olanların %93’ü 1 veya 2 farklı koku duyduklarını söylemiş, diğerleri 3 ten fazla sayıda ağız kokusu duyduğunu söylemiştir. Bu topluluğun %89.5 ‘u 1 metreden kısa mesafeden ağız kokusunun hissedildi-ğini düşünüyordu. %87.7 si 1-3 metre arası mesafeden, %5 i ise 3 metreden uzaktan bile ağız kokusunun hissedildiğini düşünüyordu. 1181 kişi içinde ağız kokusu şikayeti olmayan bireylerin hiç birisi dilini fırçalamıyordu.

TÜRKİYE'DE HALKIN DURUMU

Dünyada (ve ülkemizde) her 4 kişiden 3 tanesi ağız kokusundan şikâyet ederken ülkemizde bu hastalık yok farz edilmektedir. Halkın böylesine geniş bir bölümünün etkilendiği bu hastalık sadece biyolojik değil psikolojik bir hasar da vermektedir. Birçok insan evlenmekten vazgeçmekte, eşini çocuğunu öpememekte, sosyal bir büzülme ile eve kapanmaktadır. Fakat biz hekimler bu hastalığı yok farz etmeye ısrarla devam ediyoruz.

    Ağız kokusu şikayeti bulunan ve aralarında diş hekimlerinin de bulunduğu 288 kişilik topluluğun ağız bakımı ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar aşağıdadır.

    Günde 2 defa, >3 dakika boyunca diş fırçalanmalıdır. Her diş fırçasından sonra dil de fırçalanmalıdır. Diş fırçalarken meydana gelen diş eti kanaması ağız kokusunun en sadık belirtisidir. Bu bilgiler doğrultusunda aşağıdaki yanıtları değerlendiriniz:

ağız kokusu istatistikleri     126 tanesi diş hekimi olan 273 kişiye ağız kokunuzu azaltmak için neler yapıyorsunuz? Nasıl uygulamalara başvuruyor sunuz diye sorulmuş ve şu yanıtlar alınmıştır. Dikkat ediniz sadece 11 kişi doğru şeyi yapıp dil fırçalıyor !

    Halkımızdan 357 kişi ile yapılan bir ankette Beck anksiyete ölçeğinde ortalama anksiyete parametresi 9. 57 (medyan 6) bulunurken, ağız kokusu olanlarda bu parametre ortalama 11.53 (medyan 9, n=131) olarak tespit edilmiştir. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0.0092). Anksiyete; kaygı anlamına gelir. Genellikle tehdit karşısında aşırı bir huzursuzluk ve endişe hissi olarak düşünülebilir. O halde şunu söyleyebiliriz:

Ağız kokusu insanları kaygılı, endişeli ve tedirgin yapmaktadır.

    Halkın içerisindeki anksiyete skorunun cinsiyete dağılımına bakıldığında erkeklerin daha fazla etkilendiği görülmektedir. Halkımızın içinde ağız kokusu bulunan erkeklerde Beck anksiyete skoru ortalama 14.34 (median 6, n=79) bulunurken, bu oran kadınlarda, 7.51 (median 6, n=52) bulunmuştur. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0.0001).  Benzer oranlar diş hekimleri arasında da mevcuttur. Erkek diş hekimleri ağız kokusundan daha fazla etkilenmekte daha kaygılı olmaktadır.

     Beck depresyon ölçeği incelendiğinde halkın ağız kokusu ile depresyona girdiği tespit edilmiştir. Ağız kokusu şikayeti bulunmayan halkın Beck depresyon skalası aritmetik ortalaması 13.07 (medyan 12, n=285) bulunurken, ağız kokusu şikayeti bulunanlarda bu değer 14 (medyan 14, n=104) tür. Ağız kokusu şikayeti bulunan halkta depresyon biraz daha yüksektir (p=0.042) O halde şunu söyleyebiliriz:

Ağız kokusu, halkın depresyona girmesi için sebeplerden bir tanesidir

    Ağız kokusu hastalarının tedavi olamayan büyük bir kısmı sonunda çareyi ya koca karı ilaçlarında aramakta veya geçici koku maskeleri olan sprey ve herbal gargaralara bağımlı olarak yaşamaktadır. Bazıları naneli şeker veya sakızlar ile ağız kokusunu kamufle etmektedirler. Bunu yapmayan bir kısmı ise sessizce yakınmaya, kendine güveni azalmış olarak düşük konfor ile yaşamaya devam etmektedir. Bu hastalar gogıl benzeri sitelerde arama yaparak karşılarına ilk çıkan hurafe sayfalara inanmakta, orada yazan acayip ürünleri satın alarak umut, güven, para kaybetmektedir, sömürülmektedir. Çaresizlikten ağız kokusuna muska yazdıranı bile duydum. Kovid salgını sırasında maske takma zorunluluğuna en çok sevinen insanlar ağız kokusu hastaları olmuştur.

     Türkiye’de 601 tanesi diş hekimi olan 1181 kişiden 886 tanesinde (%75) ağız kokusu şikayeti bulunmaktadır. Ağız kokusu bulunmayan ve diş hekimi olmayan halkın (n=357) Beck anksiyete testine verdiği yanıtlar ortalama 9.57 (median 6). Ağız kokusu bulunanlarda (n=131) bu sayı anlamlı (p=0.0092) şekilde yüksektir, ortalama 11.53 (median 9).  Ağız kokusu Türk toplumunu gergin ve huzursuz yapmaktadır.

     Anket yapılan 1181 kişi içinde ağız kokusu şikayeti olmayan bireylerin hiç birisi dilini fırçalamamaktadır. Öyle anlaşılıyor ki, ağız kokusu şikayeti bulunmuyorsa dil fırçalama alışkanlığı yerleşmiyor, bireyler öğürtü veren dil fırçalama işleminden mümkün olduğu kadar uzak duruyor. Ancak ağız kokusu şikayeti başlayınca dil fırçalamanın yerleştiği görülmektedir.  Halkın ve diş hekimlerinin kullandığı diş fırça cinsleri arasında anlamlı bir fark yoktur. (p=0.14)

Ağız kokusu şikayeti olan 287 kişinin dil fırçalama sıklığı

93 kişi nadiren,
64 kişi hiç fırçalamaz,
122 kişi her diş fırçasından sonra,
8 kişi günde >2 defa

    Ağız kokusu şikayeti bulunan diş hekimlerinin de dahil olduğu bir ankette Beck anksiyete skoru ölçülmüş ve karşılaştırılmıştır. Ağız kokusu olan diş hekimlerinin daha gergin, asabi, aşırı tepki veren ve kaygılı bireyler oldukları tespit edilmiştir. Ağız kokusu şikayeti bulunan bireylerin arasında diş hekimlerindeki anksiyete skoru, ağız kokusu olan halkın aksiyetesinden anlamlı şekilde yüksektir (p=00184). Bu diş hekimlerinin anksiyete skorlarının cinsiyet dağılımları incelendiğinde erkek diş hekimlerinin ağız kokusundan daha fazla etkilendikleri ortaya çıkmıştır.

     Ağız kokusu şikayeti olan erkek diş hekimlerinin Beck anksiyete skoru ortalaması 15.9 (medyan 16, n=70) bulunurken, bu skor kadınlarda 11.04 (medyan 11, n=42) bulunmuştur. Ağız kokusunun erkek diş hekimlerinde daha fazla anksiyete yaptığı istatistiksel olarak söylenebilir. (p=0.0097)
     Toplumumuzda diş hekimi olan ve olmayan erkeklerde anksiyete farkı yoktur (p=0.188). Bu değerli bir bilgidir. Çünkü bu bilgi, anksiyeteyi ağız kokusunun oluşturduğunu doğrular. Şunu söyleyebiliriz:

Ağız kokusu, diş hekimlerinde anksiyete sebebidir. Erkek diş hekimleri daha fazla etkilenmektedir.

Ağız kokusu, diş hekimlerinde depresyon sebebidir.

    Benzer oranlar sadece diş hekimleri için değil, aynı zamanda halkımız için de geçerlidir. Erkek bireyler, ağız kokusundan daha fazla etkilenmekte ve daha kaygılı olmaktadır. Beck depresyon skalası incelendiğinde benzer bir tablo görürüz. Ağız kokusu şikayeti olmayan diş hekimlerinde Beck depresyon skalası ortalama 13.2 (Medyan 12, n=310) bulunurken, ağız kokusu şikayeti olan diş hekimlerinde Beck depresyon skalası ortalama 14.65 (Medyan 14, n=88) bulunmuştur. Ağız kokusu olan diş hekimlerinde depresyon daha fazladır (p=0.0389). Fakat ağız kokusu bulunan diş hekimlerinde kadın ve erkek arasında depresyon farkı yoktur. Ağız kokusu şikayeti olan diş hekimi ve halk arasında depresyon bakımından bir fark yoktur (p=0.84) Fakat ağız kokusu halk için de bir depresyon sebebidir.

ağız kokusu istatistikleriSolda: Fakülte eğitiminizde kitabınızda ağız kokusu başlığı var mıydı? Sağda: derste sözlü olarak ağız kokusu başlığında bir şeyler öğretildiğini hatırlıyor musunuz? Sorularına diş hekimlerinin verdiği yanıt görülmektedir

AĞIZ KOKUSU KLİNİKLERİNİN DURUMU

     Ülkemizde böyle bir klinik kurmak yasal değildir. Ruhsat verilmez. Diş, gastro, kbb, dahiliye hekimleri, laboratuar bulunan komple bir klinik kurmayı çok istemiştim. Hem sağlık müdürlüğü hem de mesleki kurumların bana verdiği yanıt olumlu olmadı. Dilekçeme verilen cevapları hala saklıyorum.
     Türk Diş Hekimliği eFakültesi isimli eposta grubundaki 1270’den fazla diş hekimine, 2006 yılında,  çevrelerinde bir ağız kokusu tedavi birimi bulunup bulunmadığı, özgün olarak ağız kokusu tedavisi yapan diş hekimi muayenehanesi, klinik, poliklinik, hastahane, merkez veya benzeri bir kurum bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Ülkemizde İstanbul şehrinde bir tane özel hastahanenin bu konuda çalıştığı öğrenilmiştir. 1987 doktor üyesi bulunan ağız kokusu grubunda ağız kokusu hastası muayene eden hangi hekimler var diye sorulduğunda birkaç kişi hariç yanıt veren olmamıştır (2020 yılı). Gogıl taramasında bu işi yapan Ankara ve İstanbul’da birkaç özel klinik bulunduğu tespit edilmiştir. Bir tane de Adana’da benim muayenehanem vardır. Açıkça görülüyor ki ülkemizde ağız kokusu üzerine çalışan kurum ve hekim yeterli sayıda değildir.
     Ülkemizdeki ağız kokusu kliniklerinde ağız kokusuna nasıl yaklaşılmaktadır, nasıl teşhis edilmektedir, ne tedavi uygulanmaktadır? Bunları bilmek mümkün olmamıştır. Muhtemelen bir eş güdüm yoktur. Bu kliniklerin veb sayfaları incelendiğinde maydonoz yeyin, sigara içmeyin, dişinizi fırçalayın şeklinde basit uygulamalar teklif edildiğini görüyorum. Bu kliniklere gidip daha sonra bana gelen hastaları dinlediğim zaman bu kliniklerde probiyotik, kandida diyeti, alerji testi, ve benzer uygulamalar satıldığını anladım. Veb sitelerinde bana ait olan agizkokusu.org, halitorium.com, agizkokusumerkezi.com, halitor.com, Ağız kokusu tedavisi, drmurataydin.com gibi sitelerimde yazmış olduğum ağız kokusu bilgilendirme metinlerinden (ç)alıntı yaparak hasta topladıklarına üzülerek tanık oldum. Uyardığım meslektaşlarım oldu. Benim sayfamdan kopyalayıp kendi sayfanızda kullanıyor beni kaynak göstermiyorsunuz üzülüyorum, keşke benim ismimi yazarak kaynak belirtseniz diye telefon açtığım veya eposta yazarak uyardığım meslektaşlarım olmuştur. Bunların bir kısmı benden (ç)alıntı yaptıkları sayfalara benim ismimi yazarak kaynak göstermek suretiyle hatalarını düzeltmiştir. Fakat diğer bazı meslektaşlarım ise benim yayınladığım bilgiyi kendileri üretmiş gibi kendi sayfalarında yayınlamaya devam etmişlerdir. Yani uyarılarıma ölü taklidi yapmışlar, duymazdan gelmişlerdir. Bir tane klinik sahibi meslektaşım benim kitabımdan kopyaladığı satırlar için bu bilgi bana aittir diye ısrar edince kendisini mahkemeye vermek zorunda kaldım. Takipsizlik verdiler herhalde. Daha doğrusu ne karar verdiklerini ben takip etmedim, kafamda takipsizlik verdim o meslektaşıma. Sonraki gelişmeleri bilmiyorum.
     İkisi de İstanbul’da bulunan iki hastahanenin ağız kokusu kliniği varmış. Bu kliniklerin muayene ve teşhis için kullandıkları araçların (bir tanesinin ismi Halimeter , diğerinin ise Oral Kroma olan bu halitometrelerin) bilinen yöntemlerle kullanıldığı zaman teşhis değeri pek azdır, yetersiz buluyorum. Ağız kokusunun tedavisi için tercih ettikleri yolu da (herbal yağlar ve bir takım koku maskeleri) faydasız görüyorum. Bu klinikler kapatılsın demiyorum. Tam tersine. Sayıları artmalıdır. Fakat eğitilsin diyorum.

TÜRKİYE'DE DİŞ HEKİMLERİNİN DURUMU

    Diş hekimleri eksik eğitilmektedir. Bu sebeple ile hastaya faydalı olamamaktadır. Hatta yumuşak fırça öneren, köprü gövdesinin altını kapalı yapan veya alkollü gargara öneren diş hekimleri hastanın ağız kokusunu artırabilmektedir. Hekimin sebep olduğu ağız kokusu vakalarına medikamentöz ağız kokusu adını verdim.
Bazı diş hekimleri sorunsuz bile olsa mevcut dolgu ve kuronları değiştirmeyi bir rutin haline getirdiklerine göre ağız kokusu tedavisinin ilk şartı olarak düşünüyor olmalılar. Diğer bazı meslektaşlarım mevcut doğal dişlerin bazılarını çekip onun yerine implant yapmayı teklif etmektedir.  Ağız kokusu hastalarında ve herkeste doğal dişler korunmalıdır. Ayrıca gövdesinin altı kapalı değilse eskiyen köprüler (kolesi açılmış bile olsa) ağız kokusunun birinci dereceden sebebi değildir. Bir ağızda ne kadar çok sayıda kuron varsa ağız kokusu riski o kadar artar. (Bkz Bölüm 9) Bu tür yaklaşımlar hasta için para, umut, güven kaybına sebep olurken hekim için mesleki ve bireysel prestij kaybına sebep olmaktadır.

     Daha net bir ifade ile söylemek gerekirse: Diş hekimi ağız kokusu vakasında çaresiz kalmaktadır. Böylece ağız kokusu hastaları doktor-doktor dolaşarak problemine şifa aramaya devam etmekte, pek azı tedavi olmaktadır. Ağız kokusu hastaları, müracaat ettiği her diş hekiminden ayrılırken, çaresizliklerini bir kez daha tescil etmektedirler.

     Pek az diş hekimi ağız kokusu hastasına doğru yaklaşmaktadır.
Bugün diş hekimleri içinden bilerek veya bilmeyerek yanlış uygulama yapanları çıkarsak ağız kokusu muayenesini ve tedavisini doğru yapan diş hekimi yok gibidir. Buradan anlıyoruz ki: Ülkemizde ağız kokusu konusunda sadece ekipman değil bilgi eksiği de vardır.

     Periodontologların durumu özel bir önem arz ediyor. Ağız kokusunun kendi branşlarına girdiğini zannediyorlar. Ağız kokusunun periodontolojinin konusu olduğunu ve kendilerinin bu konuda tam yetkili olduğunu zannediyorlar. Bu düşünce onlara cesaret veriyor ve ağız kokusu hastalarının neredeyse tamamında periodontal cerrahi yapmaya meğilli oluyorlar. Bir ağız kokusu hastası gördüklerinde akıllarına ilk gelen periodontal hastalık oluyor ve nedense hemen ameliyat etmeyi düşünüyorlar. Bu bir hatadır. Çünkü periodontal infeksiyon ilerledikçe ağız kokusu azalır. Periodontologların ağız kokusuyla ilişkileri taş ve plak temizliği ile sınırlıdır. Bunu her diş hekimi kolayca yapabilir. Diş temizliği yapmak için hekimin periodontolog olmasına gerek yoktur. Bu davranışları alışkanlık haline dönüşmüş ise ağız kokusu hastalarını o periodontologlardan korumak gerekir.

     “Ağızdaki gövdesinin altı olan köprüleri değiştirip hijyenik gövdeli köprüler yapılmalıdır” diye rapor yazarak hastayı yönlendirdiğim diş hekimi (muhtemelen maddi pirim elde edebilmek amacı ile) köprüyü söküp, dayanak dişleri kuronlayıp araya implant yapabilmektedir. Veya yeni yaptığı köprüde gövde altını yine kapalı yapabilmektedir. Neden böyle oldu diye diş hekimine telefon ile sorulduğunda yanıt olarak: “hasta böyle istedi” demektedir. O halde neden eski köprüyü boşuna söktük? Madem altı açık yapılmayacaktı hekimin yeni köprü yapması ne işe yaradı? Ne zamandan beri ağızlarına nasıl köprü yapılacağına hastalar karar vermeye başladılar? Bu bir otorite eksiğidir. Hekim, köprü kapalı yapılırsa kokacağını hastaya anlatırsa hiçbir hasta köprüsünün altını kapalı yaptırmak istemeyecektir. Bazı diş hekimleri cepleri bulunmayan ama basit bir plak temizliği yapılması için kendi diş hekimine yolladığım ağız kokusu hastalarına 4 seans boyu derin küretaj yapmak şeklinde olayı abartabilmektedir.
Diş hekimleri eğitilmeden bu ülkede tip 1 ağız kokusunun tedavisi zordur. Bu eğitim, fakültedeki akademisyenleri öncelikli olarak içermelidir.

TÜRKİYE'DE AĞIZ KOKUSU EĞİTİMİ

     Yukardaki paragrafta diş hekimlerinin ağız kokusunda uygulamalarını tespit ettik. Şimdi bunun sebeplerini irdeleyip çözüm teklifleri üretmek gerekir.

     123 diş hekimine “fakültede kitaplarınızda ağız kokusu başlığı bulunuyor muydu?” diye sorulmuştur. Hemen arkasından “size fakülte eğitiminizde derste sözlü olarak ağız kokusu başlığında herhangi bir şey öğretildiğini hatırlıyor musunuz?” diye sorulmuştur. Cevapların sonuçlarına bakarsak diş hekimliği fakültelerinde yazılı eser ve donanımlı eğitmen eksiği bulunduğu söylenebilir.

     Ülkemizdeki ağız kokusu şikayeti olan diş hekimlerine “kendi ağız kokunuzu nasıl tedavi ediyorsunuz?” diye sorulduğunda aşağıdaki yanıtları aldık.

     Maalesef 138 kişinin arasında sadece 24 diş hekimi doğru müdahale yapıyormuş. Hayretle, şaşkınlıkla, ibretle ve üzülerek görüyoruz ki, ciddi boyutlarda eğitim eksiğimiz vardır. Diş hekimleri kendilerine bile çözüm bulamayacak kadar eğitimsiz bırakılmıştır. Bu durumdan diş hekimi sorumlu değildir. Bunun sorumlusu akademik eğitimin bomboş olduğunu, gelecekte kullanılmayacak tuhaf ve gereksiz şeylerin öğretildiğini, gerekli ve değerli bilgilerin öğretilmediğini bilerek ısrarla susanlardır. 

Diş hekimlerine ağız kokusu tedavisinde kendilerini yeterli hissedip hissetmedikleri sorulmuştur. Cevap şöyledir.

     Peki acaba ağız kokusu şikayeti bulunan diş hekimleri dil fırçalıyor mu? Bir diş hekiminin hem ağız kokusu şikayeti bulunmasının hem de dilini fırçalamıyor olmasını şaşkınlıkla karşılıyorum. Bu durum eğitim eksiğininin boyutunu işaret etmektedir. Sıkı durun, size daha şaşıracağınız bir şey söyleyeyim: Diş hekimi olmayanlar diş hekimlerinden daha fazla sıklıkla dilini fırçalamaktadır (p=0.0459) Varın gerisini siz hesap edin. Bunun sebeplerini analiz etmeyi okuyucuya bırakıyorum. Ben ağız mikrobiyolojisi kitabını yayınlayıncaya kadar ülkemizde diş hekimliği öğrencilerine diş fırçalamasını öğretecek bir kitap yoktu. Elinizde tuttuğunuz kitap diş fırçalamasını öğreten ülkemizdeki ikinci eserdir.

     Sakın diş hekimine kızmayınız. Diş hekimleri masumdur. Burada asıl problem: akademik seviyedeki eğitim sistemindeki zayıflıktır.

Ağız kokusu olan diş hekimleri kendisini nasıl tedavi ediyor? (n=138)

Ağız kokusu olan diş hekimleri hastasını muayene ederken kendi ağız kokusunu nasıl engelliyor? (n=156)

47 Diş hekimi diş fırçalayarak
26 Gargara yaparak
24 Dil fırçalayarak
12 Diş ipi
11 Beslenmeyi düzenleyerek
10 Kişi detartraj ile
9 Kişi tedavi edemediğini yazmış
4 Kişi H pylori tedavisi ile
3 Kişi bademcik aldırarak
2 Kişi dolgu ile

90 diş hekimi maske takıyor
23 Dişini fırçalıyor
14 Sakız karanfil
11 Gargara
9 Hastadan uzak duruyor
6 Kokulu gıda yemiyor
3 Dilini temizliyor

Ağız kokusu şikayeti olan diş hekimlerinin dil fırçalama sıklığı (n=125)

38 Aklıma geldikçe bazen
20 Hiç fırçalamam
62 her diş fırçasından sonra
5 kişi günde >2 defa

     Haydi gelin sizinle Türkiye’de diş hekimlerinin ağız kokusu eğitimine göz atalım: Yukarıdaki tabloyu gördünüz diş hekimlerinin %83.2 si ben ağız kokusu tedavisinde yetersizim diyor. Yeterliyim diyenlerin gerçekten yeterli olduklarından şüpheliyim. Muhtemelen diş taşı temizliği yapıyor oldukları için kendilerini yeterli görüyor olmalılar. Çözüm için göstergeler madem fakülteyi işaret ediyor o halde fakültelerimizdeki ağız kokusu eğitimine bir göz atmak gerekir:

FAKÜLTELERİMİZİN DURUMU

Ağız kokusu hastalığının tıbbın hangi branşına girdiği bile çok net değildir. Kulak burun boğaz mı? Dahiliye mi? Gastroenteroloji mi? diş hekimliği mi? En sık rastlanan ağız kokusu tipi dil kokusu olduğu için ağız kokusunu gelin diş hekimliği alanına sokalım. Böylece uluslar arası senkronu da yakalamış oluruz.
Peki diş hekimliğinin hangi branşına sokacağız?

     Bugün çok sayıda diş hekimliği fakültesinde ağız kokusu eğitimi periodontoloji ana bilim dallarına ihale edilmiştir. Bu yanlıştır. Çünkü ağız kokusu periodontoloji ilişkisi zannedildiği kadar güçlü değildir. En ısrarlı ve en şiddetli ağız kokuları periodontal sağlığı yerinde olan hastalarda görülür. Üstelik periodontit başlayınca ağız kokusu azalır. Ağız kokusu sadece periodontolojinin kucağına bırakılamayacak kadar komplekstir.Ağız kokusu muayenesi teşhis ve tedavisi işlemleri, oral diyagnoz ve oral mikrobiyoloji iş birliği ile gerçekleşmelidir. Mikrobiyoloji ve diyagnoz eğitimine ağız kokusu başlığında dersler ilave edilmelidir.
Öte yandan, günümüzde diş hekimliği fakültelerimizde özellikle mikrobiyoloji dersleri öylesine boş geçiyor ki, bir çok fakültemizde öğrenciler ağıza hiç girmeyen Bacillus’u öğreniyorlar ama oral patojen olan Porphyromonas gingivalis’in ismini bile duymadan ders geçiyorlar ve mezun oluyorlar. Ben bir mikrobiyolog olarak buna çok üzülüyorum. Diş hekimliği öğrencilerine mikrobiyoloji dersi vermekte olan akademisyenlere bu durumu anlatıp, ağızda yer alan mikrobiyoloji konularına daha fazla eğilmesi gerektiğini söylüyorum. Ama diş hekimliği öğrencilerine gereksiz şeyler öğretmeye devam ediyorlar. Hiç olmazsa benim yazdığım ağız mikrobiyolojisi kitabımı öğrenciye okutun diye teklif etsem bile henüz kabul ettiremedim. (Not: Genel mikrobiyoloji ve ağız mikrobiyolojisi kitaplarım tükenmiştir, pdf formatında olarak, internetten ücretsiz indirilebilir)

     İşte bu boşluk sebebi ile ağız kokusu periodontolojiye terk edilmiş oluyor. Halbuki ağız kokusunun sebeplerinden pek azı periodontal dokudan kaynağını alır. Muhtemelen ilişki ters yöndedir: yani ağız kokusu periodontal yıkım yapmaktadır. Bu konuya bölüm 58’de genişçe yer verdim.
Mersin Üniversitesi diş hekimliği fakültesi bu konuda ülkemizde bir ilk olmuştur. Örnek bir davranış sergileyen Sn Prof. Dr. Mehmet Sami Serin diş hekimliği öğrencilerinin mikrobiyoloji ders programına ağız kokusu dersleri ilave etmiştir. Bu örnek davranışın diğer fakültelere yayılmasını diliyorum. Kendisine Türk diş hekimliği tarihine geçecek bu davranışı sebebiyle minnet duyuyoruz.
Ağız kokusu konusunda fakültelerimiz çok masum değildir. Hekimlerimiz (diş ve tıp dahil) ağız kokusu konusunda yeterince eğitilmeden mezun olmaktadırlar. Çünkü akademisyenlerin de ağız kokusu konusunda bilgisi yeterli ve doğru değildir. Ağız kokusu konusunda akademik seviyede görülen yetersizlik elbette öğrencilerde vücut bulmaktadır. Sayıları artırılan diş hekimliği fakülteleri, her konuda yetersiz diş hekimi mezun etmeye başlamışlardır. Zaten mevcut eğitimde bile ağız kokusu konusunda eğitim almadan mezun olan diş hekimleri, şimdi artık daha da eğitimsiz olarak mezun olmaya başlamıştır. Fakülte sayısının artması ile felaket daha da büyümüştür. Diş hekimliği fakültesinden mezun olan öğrencilerin ağız kokusu hakkındaki bilgileri kendi ebeveynlerinin anlattıkları kadardır.

     Onların gelişebilecekleri son nokta gogıl taramalarına takılan kadardır.

     Satıcıların ticari amaç ile uydurdukları (bilek yalamak, kandida diyeti yapmak, probiyotik gibi) masum yalanların diş hekimliği fakültelerimizde akademisyenler tarafından öğrencilere derste öğretilmesi çarpıcı bir tıbbi zayıflık olarak not edilmelidir. Böyle zayıf eğitim ile yetişen biz hekimlerin ağız kokusuna gereken tıbbi ve bilimsel yaklaşımda bulunmamız zaten beklenmez. Bugün ülkemizde ağız kokusu hastalığının neden etkin şekilde tedavi görmediği bellidir.

     Burda görülen reçeteyi bir ağız kokusu hastasının elinde gördüm ve fotoğrafını çekip buraya koydum. Bu bir ağız kokusu reçetesidir. Bir üniversite profesörü tarafından ağız kokusunu iyileştirmek amacı ile hastaya yazılmıştır.

     Bir üniversite profesörünün ağız kokusu hastasına yazdığı, hem içerik hem de genel tıp bilgisi bakımından af edilmeyecek kadar büyük hatalarla dolu tuhaf reçete görülmektedir. (Fotoğrafı buraya koymadım. Kitabımda mevcuttur). Bu akademisyen bu gün oldukça yüksek kurumlarda görevlidir. O’nun yetiştirdiği öğrenciler bu gün akademisyen oldular ve yeni mezunları eğittiler. Yetiştirdiği hekimler bu gün ağız kokusu hastası muayene ediyorlar.

     Şimdi anlıyor musunuz akademik eğitimimizin ne durumda olduğunu? Şimdi umutsuzluğa düşmeden çözüm arayalım:
Size bir akdemisyenin reçetesini daha göstereyim mi? Buyrun okuyun:
Lansor, Largopen, Klacid, Bactoblis, Ntbiotic, Gaviscon, Mikostatin, Kloroben, Dil kazıyıcı, Dil fırçası, dil macunu, sinüs rinse kit, Sarı kantaron yağı buruna çekilecek, Hindistan cevizi yağı ve Susam yağı ağıza gargara yapılacak. Bütün bunların hepsi tek bir tane reçete üzerinde yer almaktadır. Bu reçetede hekim hastalık konusunda yeterli olmadığını düşündürmektedir.
     Telaşlanmayın daha kötü reçetelere de rastladım. Ömür boyu antihistaminik kullandırmak, ömür boyu burun spreyi kullandırmak gibi. Ömür boyu kullanması söylenen antihistaminik preparatın prospektüsünde “uzun kullanımda akıl hastalıklarına eğilim oluşmasına sebep olabilir” şeklinde bir ifade yer alıyordu. Ve bu hasta delüsyonel halitosis tanısı almıştı. Ne olacak şimdi ?! Siz söyleyin ?
Ağız kokusu eğitimi önce akademik seviyede başlamalıdır, önce akademis-yenler eğitilmelidir. En azından yumuşak fırça ve alkollü gargara reçete etmekten, hastanın ağzını/bileğini koklamaktan vazgeçmelidir. Akademisyenler her içinden çıkamadıkları ağız kokusunun mideden geldiğini zannetmekten vazgeçmelidirler. Miyazaki ve Yageaki’ nin eski, eksik ve tutarsız sınıflamasını öğreteceklerine ve bunu diş hekimliği uzmanlık sınavında soru olarak öğrenciye soracaklarına dünya tıp literatürüne soktuğum yaygın kabul gören sınıflamayı ve tanımı öğretmelidirler. Her ağız kokusu hastasının ağzındaki gazı ölçerek ağız kokusu var/yok demekten vazgeçmelidirler. Sınıflamam, terminolojim ve muayene yöntemlerim bir çok ülkedeki akademisyenlerden kabul gördü, kendi ülkemdeki akademisyenler hariç.
Hazır söz akademik eğitimden açılmışken... Bir akademisyenin ismini vermeden sözlerini aktarmak istiyorum. Bana dedi ki: “Murat, senden bilgi, belge veya video alıp derste kullanmam benim okuldaki prestijimi zedeleyebilir, gücüme gider veya kınanabilirim. Bu sebeple ben öğrencilere ağız kokusunu kendi bildiğim kadar öğretmeye devam edeceğim.” Dedi. Eğitimimizde olayın bu cephesini aydınlatmasına yardımcı olduğu için kendisine minnet duyuyorum. Anabilim dalı başkanı olan bir başka akademisyene ağız mikrobiyolojisi dersine ağız kokusu başlığı konulsa iyi olurmuydu diye teklif ettiğimde çok güzel olur fakat bunu anlatacak elemanım yok dedi. Yani bir yandan ağız kokusu anlatacak eğitimli eleman yok, diğer yandan elemanın eğitim yolu kapalı. Şimdi anladınız mı nerde olduğumuzu. Haydi gelin bir de diğer hekimlere bakalım:

TIP HEKİMLERİNİN DURUMU

     Biz diş hekimleri ağız kokusuna ilgi göstermeyince diğer hekimler eksiğimizi kapattılar. Aslında ağız kokusu hastası diş hekiminden ilgi ve fayda görmeyince diğer hekimlere müracaat etmeye mecbur kaldı.
Kulak burun boğaz(KBB)cılar her ağız kokusu hastasında tonsil taşı ararlar, magmayı ağız kokusunun mutlak kaynağı olarak düşünürler. Bu sebeple genellikle ağız kokusu hastasının bademciklerini almayı teklif ederler. (Halbuki tonsillektomiden sonra ağız kokusu daha zor tedavi edilebilen bir şekle dönüşür.) Veya kulak burun boğaz hekimleri ağız kokusu hastalarına burun ameliyatları (septal deviasyon, konka redüksiyonu) teklif ederler. Bunu bilerek değil eğitimlerinin gereği olarak tıbbi refleks ile yaparlar. Ben bunlara “temenni ameliyatı” adını veriyorum. KBB hekimleri “ya geçerse?” diye temenni ederek tonsillektomi ameliyatı yapıyorlar. Bu hastalar ~2 ay iyileşirler.

     Bazı hekimler dil kazıyıp hindistan cevizi yağı veriyorlar. Hem dil kazımak zararlıdır (Bkz. bölüm 46), hem de yağ.

     Gastro hekimlerine müracaat eden ağız kokusu hastalarından öğrendiğime göre önce endoskopi yapıp reflu ve Helicobacter pylori arıyorlarmış. Bulursa antibiyotik veriyorlar. Bulamazsa proton pompası inhibitörü veriyorlarlarmış. Belki iyi gelir diyerek reflu ameliyatı teklif edebiliyorlarmış. Bu da temenni ameliyatıdır.

     Duyduğuma göre İstanbul’da bir özel hastahanede genel cerrah ağız kokusu tedavi ediyormuş. İnşallah yanlıştır. Eğer doğru ise eyvah.

     Tıp hekimlerinin kemikleşmiş tıbbi refleksleri benim tip 2,3,4,5 ağız kokusunu tedavi etmeme engel oluyor. Bu sebeple bu kitapta tip 2,3,4,5 ağız kokusunun tedavilerine yeterince derinlemesine giremedim. Hastanın ağız kokusunun kaynağını tam ve eksiksiz olarak tespit edip, rapor şeklinde kağıda yazıp, hastayı KBB hekimine gönderdiğim halde kbb hekimi hastaya “ağız kokunuzun sebebi bu değildir” diyerek, beni yalanlamakta, kendi bildiği temenni ameliyatlarını hastaya teklif edebilmektedir. Bu durum hastanın aklını karıştırıp tedavi için benim çizdiğim yol haritasından ayrılabilmekte ve tedavisiz kalabilmektedir. Fobik veya obsesif bir ağız kokusu hastasını rapor yazarak psikiyatriste yolladığımda hastaya gülerek, ağız kokusunun psikolojik olanı olurmuymuş diye alay edebilmektedir. Doktorun bu davranışı, hastanın tedavisini artık imkansız hale getirmektedir. İşte bu sebeple muayene ettiğim hiçbir ağız kokusu hastasına sizi tedavi edeceğim demiyorum. Teşhis ederim kokunun yerini bulur raporunuzu yazarım. Gerisine karışmam diyorum. Çünkü tıp ve diş hekimleri yeterince donanımlı değildir. Hekimler eğitilmeden bu ülkede tip 2,3,4,5 ağız kokusunun tedavisi zordur.

HEKİMLERİN AĞZINDAN SÖZLER

     Ağız kokusu şikâyeti olan bir tıp doktorunun kaleminden ağız kokusu:

Ağız kokusunun insanın bütün hayatını etkileyen bir sorun olduğunu ancak yaşayan bilir. Bir hekim olarak bu sorunuma meslektaşlarımın yaklaşımlarının olumsuzluğunu birebir yaşadım. Çözümü hâlâ bulabilmiş değilim. Ağız kokusu sosyal hayatımı, evliliğimi çok etkiledi. Evlilik bir ömür sürmesi niyetiyle en yakın ilişkinin kurulduğu kurum. Bu sorun nedeniyle sizden uzaklaşan bir eşi fark ettiğinizde siz de farklı duygularla ondan uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Bu uzaklaşma beraberinde yeni sorunları getiriyor ve yıllar içinde sorunlar katlanarak büyüyor. Sonu bizim gibi boşanmaya kadar varabiliyor. Çünkü bir türlü temeldeki soruna çözüm bulamamışsınızdır… Ağız kokusu kartopu gibi başlayıp sonunda çığ oluşturup yıkımlara sebep olan bir sorundur. Dr. S.E. 31.7.2012


Bir başka hekimin kaleminden: Lise zamanımdı hocam yaşım daha 16 her zamanki gibi normal olarak okula gitmiştim bilgisayar dersimiz vardı sınıf kalabalık 3 arkadaş Kendi aramızda konuşurken içlerinden 4 yıllık arkadaşım olan kişi biranda yüksek sesle ağzımın çok kötü koktuğunu söyledi diğerleri de duydu bunu, o gün çok utandım asıl olay o gün başladı zaten ben ağzımın koktuğunu bilmiyordum bile sonra kendim de fark ettim ve o gün bugündür devam ediyor, artık insanlarla yakın temas kurmuyorum fazla konuşmuyorum (N.N, 1.9.2012)

HASTALARIN AĞZINDAN SÖZLER

3.1.2022 Merhaba sayın Murat hocam,benim eşiminde korkunç bir ağız kokusu var.Dişini fırçalasa dahi daha odaya girer girmez mide bulandırıcı bir koku geliyor.10 yıldır evliyiz ve tam 10 yıldır bu kokuyu çekiyorum.Kendisi de farkında ama bir türlü koku geçmiyor.Artık neredeyse aynı Odada bile yatmak istemiyorum.

L.L. 17.Ocak.2020
Mecburen asosyal oluyoruz, bir insan düsüncelerini söylemeye çekinir mi? Çekiniyoruz.. Yaşayamıyoruz aslında.. Aşık olmaktan korkuyoruz, her şeyden korkuyoruz..

A.Y. Mart 2017
İntihar etmeyi düşünüyorum çoğu zaman. 20 yaşındayım kızım üniversite 2. Sınıf öğrencisiyim hacettepede okuyorum. Hayatım mahvolmuş durumda tek düşünüğüm şey bu oldu.

Mart 2016
ben yoruldum artik yani gelecege dair hicbir hedefim yok sadece suan okul okuyuom odaburakirmiyim deeam edermiyim bilmem ama kurtulmazsam bundan tek basima yalniz basima olucem heralde cunku evlenemicem evlenmeye hayali suya dusucek eger kurtulamazsam......adaletmi bu ..... hergun icinden kendini sika sika yasamak ...nefes aliorum ama sadece yasamak icin yani ..

E.S. 22.3.2016
.Ağız bakımımı düzenli yapmama rağmen (aklınıza gelebilecek herşey) koku gitmiyor.Şu an üniversite 1'deyim.1 aydır okula gidemiyorum.İlk dönem notlarım yüksekti.2.dönem derse gidemedim doğru dürüst.Şu an derslerde umrumda değil.Yüksek notta istemiyorum.Vizelere 3 hafta var ve bu koku geçmezse korkarım vizelerede giremeyeceğim.İnsan içine çıkamıyorum. Yurtta tıkılı kaldım.Allah aşkına yardım edin hocam.Ne edeceğim ben.Kendimi uzun zamandır bu kadar çaresiz hissetmedim.Ne yapmalıyım hocam lütfen yardım edin.

İsimsiz, 2016
Kardeslerim oyle bisi ki bu illet bazen tek basima dusunuom dusuom nerdeyse aglicam o derce sikintiliyim universiteyi birakmak kafamdan gecio ama hedeflerim var gelecek hedefleri istemeyerek gelecegimden vazgeccem nerdeyse .... paradan degerli bisi haline geldi ..offfffffffffd saclarimin sikintidan dolayi son 1 ayda yavas yavas dokuldugunu farkediyorum ...allah kahretsin be ne gunah isledim de hangi yetimin hakkini yedim de bu geldi basima

A.M. Ağusto, 2015
Yaşım 23,ne zamandan beri çektiğmi hatırlamıyorum.ama artık yoruldum bıktım artık bu kokudan yaşamaktan hayattan herşeyden soğudum evleneceğim ama içimde öyle bi korku var ki!

A.A. Mayıs.2015
23 yaşındayım devlet memuruyum 12 yaşımda ilk arkadaşlarım söyledi agzımın koktuğunu sonra biriyle yakınlaştığım zaman burnumdanda kötü koku geldigini söylediler. O gün bugündür kesinlikle insanlarla cok yakın bi mesafede konuşamıyorum bu durum gerçekten çok fena yaşayan bilir. Çok doktora gittim diş kbb genel cerrah dahiliye dişci 3 kere diş taşlarımı aldı kokuda en ufak bile azalma olmadı dahiliye gaviscon tablet verdi fayda olmadı genel cerrah endoskopi yaptı gastrit varmış ilaç kullandım gaviscon şurupve nexium tablet fayda olmadı en son operatöre gittim mideme bi ilaç verip baktı koku yapacak bişey olmadını söyledi bugün yine dişciye gidiyorum kanal tedavimi yenileticem 20lik dişim çekilecek siz piskolojik olduğunu düşünebilirsiniz ama degil kardeşime sorarım hep koktugunu söylüyo şuan 8 aylık evliyim ve eşimle çok uzağız bu durumdan dolayı ona yakın davranamıyorum toplumda çok skntı çekiyorum bazen nefesimi tutmaktan ölcem diye korkuyorum. Eşime bunu söyleyemem eşim bu durumun bence farkında ama hiç konuşmadık aramızda gerçekten çok utanıyorum

Haziran.2015
Agız kokusu öyle bir hastalıktırki en yakınınızın cenazesinde bagıra bagıra aglamak istersiniz ama ağzınızdan cıkacak koku ile insanları rahatsız edeceğinizi düşünür ağzınızı kapayarak ağlarsınız :( annemin cenazesinde insanlar bana teselli verirken o durumda bile dikkat ettim kimseyi rahatsız etmiyeyim diye, öyle bir anda bile aklımda gene agız kokusu hastalığım vardı :( Çok yoruldum artık

FA. Temmuz 2014
ilk okuldan beri agzim kokuyor ve bi kapali ortamda 4metre uzagimdaki adam bile yanimda duramiyor acil yardim edin intihar etcem kimse konusmuyor benle her yolu denedim geçmiyor lutfen cevap. ne yapmaliyim.

HZ. Haziran 2014
ama en kötüsü dersle alakalı konularda konusurken sordukları soruları bilsemde cvp veremiyorum bazen konusma uzamasın diye artık HAYATTAN YASADIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLER GİBİ YAŞAMAKTAN BIKTIM!!!!


Y.Y. Aralık.2013
40 yasindayim, icki ve sigara aliskanligim yok. Esimle iki sebebten odalarimizi bile ayirdik, horlama ve Agiz (nefes) kokusu. Bu gidiste biz yollari bile ayiracagiz.


C.Ö. Eylül, 2012
Hocam merhabalar,inanin bu mesaji iki gozum iki cesme yaziyorum..ama artik yasamak istemiyorum..artik dalga gecilen birisi oldum bile..gururum kirildi.. Ne yapsam da faydasiz..


A.A.Mayıs 2012
25 yillardir agiz kokusu cekiyorum insan icine cikamaz oldum kimsenin yankininda olupta rahatca konusamiyorum ya elim hep agzimdadir yadaa yüzümü hep ceviripte konusurum bu durum beni cok özüyor vede cok mutsuzum evliym birde 7 yasinda oglum var esim yatakta bundan dolayi yanasamiyoru cok mutsuzum hocam cok lütfen bana yardim edin cok aglyirum bu hastaliktan dolayi psikolojim bozuluyor

Y.E. Şubat 2012
30 yaşındayım ve nişanlıyım. ama nişanlılığım ağız kokusu sebebiyle neredeyse bitmek üzere. nişanlım,uzun süredir bundan şikayetçi. çok dikkat ediyorum,dişlerimde 1 tane bile çürük yok. günde 2 defa mutlaka dişlerimi dilimi damağımı fırçalarım. Nişanlımlayken aklım fikrim agız kokumda.çünkü bunu ondan duymak,rahatsız olduğunu bilmek çok gurur incitici. beni öpmek bile istemiyor bunun yüzünden. hatta artık ayrılmak istiyor. Ömür boyu bununla nasıl yaşayacağız diyor.haklı da. Ama elimden geleni yaptığım halde geçmiyor bu koku. çok zgünüm.elimden geleni yapıcam eddim ona.yaptım.ama sonuç değişmiyor. kendini benim yerime koy diyor.ben sürekli ter koksam benle yaşar mıydın diyor? ben ne yapıcam? çok mutsuzum. bunalımdayım. resmen hayatım mahvoluyor. başkasına söylesem bana güler. kimseye de anlatamıyorum. insan kendinden utanıyor. size yalvarıyorum,beni tedavi edin,bana yardımcı olun. Etrafımda beğenilen,söz sahibi bir bayanım ama ağzım kokuyor. ben ne yapacağım? tsabah akşam bundan nasıl kurtulacağımı düşünüyorum. ben böyle yaşamak zorunda mıyım? ne olur bir yol gösterin?gerekirse adresinizi verin.beni muayene edin ama artık rahatça insanlara yaklaşabileyim.

Y.E. Kasım, 2011
merhabalar Murat hocam.İsmim xxxxxxx 24 yaşındayım.nerden başlayayım bilemiyorum ama şu an yazılarımı yazarkenki ruh halimi bir ben bilirim bir de Rabbim bilir.Benim ağız kokum var Murat hocam ve artık şu anda öyle bir noktaya geldimki inanınki Rabbime karşı olan inancım olmasa belki bugün size bunları yazmıyor olabilirdim.Hep sabrettim bu da bir imtihandır dedim ama artık dayanacak gücüm kalmadı maalesef.şu an yazdıklarım size artık sıradan bir email olarak gelebilir , çünkü benim gibi bu sıkıntıyı yaşayıp sizden yardım bekleyen çok kişilerin olduğunu farkettim.Sayın hocam gerçekten durumumda kim olsa dayanamazdı ve ben bu sıkıntıyı yaklaşık 10 senedir yaşıyorum, öyle ya da böyle bu rahatsızlığımla okuyarak şu anda Rabbim bana üniversitede araştırma görevlisi olmayı nasip etti.Daha iyi bilirsinizki yapmış olduğum meslek insanlarla birebir iletişimin yoğun şekilde yaşandığı bir meslektir.ve bu sebepledirki ağız kokusundan dolayı insanlara artık rahatsızlık verecek noktaya gelmiş bulunmaktayım.hele birde kokudan rahatsız olanların karşımızda haklı olarak burnunu kapatması derin bir psikolojik bunalıma sokuyor bizleri.Eğer böyle devam ederse rahatsızlığım, kariyerime son vermeyi bile aklımdan çok kez geçirmişimdir.

P.P. Eylül 2011
mrb hocam ben 22 yasındayım ve çocuklugumdan beri ağız kokusu şikayetim var küçük bi yerde yasıyorum utandım sıkıldım... burda hiç bi doktor bişe demiyor bi iki ilaç yazıp gönderiyor lütfen yardım edin hocam çok zor durumdayım sosyal hayatım sıfır nişanlımla aramda sorun oldu lütfen yardım ne yapmalıyım

S. Ağustos 2011
Bu bizim kaderimiz olmamalı, biz bunu hak etmiyoruz.. akupnkturda fos çıktı, doktorların çoğu para manyağı kendilerine, mesleklerine olan saygılarını kaybetmiş insanlar, bizde çaresiz olunca onlara kanıyoruz sadece, aldıkları paraları ben helal etmiyorum, onuda geçtim umutlanıyoruz ve sonuç alamayıncada hayal kırıklığı oluyor ve psikolojimiz alt üst oluyor, her neyse ben bunun çaresi olduğuna inanmak istiyorum, çekinmeden insanca yaşamak adına mücadele edeceğim, denemediğim yöntem kalmadı başka ne olur, ne yapabilirim bilmiyorum, inşallah allah bizi bu dertten kurtarır ve birbirimize yardımcı oluruz.

S.S Ağusto 2011
...bademciklerimi aldırdım.Ama malesef yine hüsranla sonuçlanan bir deneyim oldu çünkü bu kötü koku yine gitmemişti. Bende artık tümüyle umudumu kestim bu durumu kanıksadım.Taki sizin sayfanızı görene kadar bir umut oldu sanki.Sizden ricam bu kötü nefes kokusunun hangi sorundan dolayı kaynaklandığını öğrenmek istiyorum artık. Tedavi edilebilirmi bilmiyorum ama bu konuyla ilgili en eğil kişi sizsiniz herhalde Türkiye'de.

İ.H., Ağustos 2011
abim beni kırmadan bana ağzımın koktuğunu anlatmaya çalışıyor sürekli, ne zaman yanına gitsem akşam yemekte soğanlı birşeyler mi yedin veya dişini fırçalamıyor musun gibi şeyler söylüyor. ağız spreyleri kullanmaya başladım ama onlarlada tam rahatlayamıyorum. sosyal hayatım neredeyse sıfıra indi. arkadaşlarıma sürekli saçma bahaneler üreterek çıkamayacağımı söylüyorum. bugün yarın yine diş hekimine gidecem ama yine sonuçsuz kalacak biliyorum. şu an üniversite okuyorum ve sabah derslerim var. o kadar pasif duruyorum ki derslerde neredeyse hiç konuşmuyorum. dişlerimi penseyle söküp atmak istiyorum dilimi koparmak istiyorum. bu psikolojiden kurtarın beni

C.E. Ağustos 2011
agiz kokusu tedavisinde sonuc alamayan intihar esigine gelmis 36 yasinda bir adamim. bircok hastanenin bircok bolumunden sonra, 4 ay once gastroenterolojiye gittim en sonunda, endeskopi ile h.pylor teshisi kondu. helipak kullandim. sorunum ortadan kalkti neredeyse. hayata yeniden tutunmaya basladim, hayatimda hersey degisti ve kendimi insan olarak gormeye basladim... fakat son 1 aydir yeniden basladi ve ben cildirmak uzereyim. nolursunuz yardim edim bana. dilimden kaynaklaniyor gibi gorunuyor. dilimin uzerinde bi turlu hijyen saglayamiyorum. nerdeyse dilimi kesip aticam artik. ne yapmaliyim nereye basvurmaliyim nerde care aramaliyim... yalvaririm yardim edin bana :( nefes alamiyorum, sinirlerim altust durumda. tedaviden sonra gecti sandim ve yikim yasiyorum su an...:(:(:(

A.Y. Ağustos 2011
Ben bir öğretmenim ve bende ağız kokusu bulunmakta. Bulunduğum il küçük bir il ve burda gitmediğim doktor kalamadı hiçbir şekilde sorunuma çözüm bulamadılar. En son söyledikleri yapısal bir sorundur çözümü yoktur dendi. Mesleğimden soğudum. Öğrencilerimle ve öğretmen arkadaşlarla konuşmaktan kaçınıyorum.

İ.A. Ağustos 2011
Mesaj : artık yeter ya yalvarıyorum allahıma ya öldür ya güldür biraz önce hayatımın en kötü anlarını yaşadım çekemiyorum artık ağız kokusundan kurtulmuş olan var mı yoksa boşa mı kürek sallıyoruz hani yok diyin bizde kabullenip oturalım her gün bi çare her gün bi umut lanet olsun hayata aldığım her nefese


B.K.2010 Sadece bir günüm olsun.Sadece bir gün ağzım kokmadan geçireyim.O gün,benim olsun.24 saatin her saniyesini doya doya yaşayayım. İçimde biriken herşeyi yapayım.Sanmayın ki büyük istekler…Arkadaşlarımın, tanıdıklarımın, ailemin yüzüne bakarak konuşayım. otobüslere bineyim,yanımdaki kokuyu alır mı diye korkmadan. Arkadaşlarıma yalan uydurmadan buluşayım gideyim bir yerlere.Başımı çevirmeden cümle kurayım yüzlerine karşı. Elimi ağzıma götürmeyeyim. Her an otobüste tanıdık görür müyüm diye korkmayayım.Sosyal aktiviteler yapayım. Sadece bir gün.İnsanlar hakkımda mal gibi,asosyal demesinler.Yaşamayı bilmiyo demesinler. Hiçbi şey yapmıyo demesinler. Uzaktan konuşurken birden biri yaklaşınca susmayayım.Ya da aman yakına gelince birden susarsam ya da birden elimi ağzıma götürürsem şüphelenmesinler diye insanlardan uzakta otururken de elimi ağzıma götürmek zorunda hissetmeyeyim. Aklımda her saniye o olmasın. O gün bambaşka olayım. Mesela şakacıktan bir eşim olsun, bir çocuğum. Sarılayım, başımı omzuna koyayım.Göğsüne koyup uyuyayım. Uyanınca sarılıp yüzüne bakarak konuşayım. Çocuğumu alayım kucağıma seveyim.Annen seni çok seviyor diyeyim. Sadece bir gün,ama her saniye benim olsun,kokusuz olsun.Öyle yaşayacağım bir gün bir ömre bedel nasılsa;sonraki gün öleyim…..Bunu nasıl gönülden söylüyorum Bilemezsiniz..

A.Ö. 2010
lanet olsun daha 17 yasındayım ve hayatım tamamen etkılendı bu durumdan. tam anlamıyla 3 yıldır bu sorunla savasıyorum ama bıraz olsa bı cozum alamadım artık sosyal hayatım dıbe vurdu ınsanlar ıle ılıskılerım dıbe vurdu hayat sevıncım kalmadı gıbı ıletısım kuramamak konusamamak berbat bı durum herseye engel bı sorun bırcok yorum okudum ve durumun ne kadar cıddı oldugunun farkına vardım ama hala bırazda olsa umudum var ama buda bıtmek uzere

B.K.2010
Murat hocam Mutlu sona erişiyorum yarın İntihar ediyorum... bu hastalık elimi kolumu bağladı yapacak hiçbir şeyim yok ... Hayat bana anlamsız oldu.. Kararlıyım yarın gece yarısı 3 te odam kilitli birsürü hap ve bir mektupla intihar edicem.İntihar sebebim sadece bu hastalıktır.. Beni anlayabiliyo musunuz Hocam .. Allah bu hastalığı yaşayanlara şifa versin ben daha fazla savaşamicam .. araba ile. uzun yolculuklar yapamaz oldum..Bayramlarda xxxx'ye gidiyoruz,,O yolculukta yemin ederim ölmek istiyorum,Keşke bir kaza yapsakta ben ölsem diyorum,İnanır mısınız tam iki aydır bunu düşünüyorum 10 gün sonra tekrar gidecez xxx'ye bayram için ,,Aileme Zehir olucak bu bayram biliyorum,, .. bu hastalık heran içimde... ailem ile birlikte oturamıyor, odama kapanıyorum ,piskolojim darma dağın 17 yaşında, xxxxx lisesine gidiyorum, derslerim çok kötüleşti, Dersi dinleyemiyor,Arkadaşlarımdan uzak Asosyal oldum ,Oysa ben böyle değildim 2-3 sene önce her anında gülen biriydim, Okul çıkışı gezen herşeyi yapan sosyal biriydim, Şuan ise okulda yemek yiyemiyorum daha kötü olacak diye sabahtan akşama kadar öylece duruyorum ,Her anım cehennnem,,Şuan okul vakti ve ben size bunları yazıyorum devamsızlığım arttı,Sadece içimdeki küçücük bir umut belki bana yardımcı olursunuz,bana yeni doğmuş bir hayat verirsiniz diye,Sizin yanına gelebilmek hiç kolay değil ben bursadayım,Ailem bu sorunumu bilmiyor ve ölsem söyleyemem, Sadece 1-2 seneye kadar sırf sizin yanınıza gelebilmek için istanbulda bir üniversite kazanıcam,Sizin yanınıza yemin ediyorum gelip tedavi olucam ama şuan imkansız,Bni anlayabiliyo musunuz.Şuan maddi bakımdanda zor durumdayım hergün internette gelip kendimce umut verebilecek haplar alıp içiyorum Ama hiç bir işe yaramıyorlar,Denemediğim ilaç kalmadı hergün bütün param bunlara gidiyor, ailem görmesin diye bütün gün dışarda bekliyorum gizlice satın alyorum. sizden yardım bekliyorum,,Size bu konuda yalvarıyorum hayatımın en son noktasındayım, Hayatım yok oldu,Şu hastalık bir yok olsun yemin ederim hiç bir şeye üzülmicem,Sizin şuan ayaklarınıza kapanabilirim şuan yardım için,Biliyorum size çok hasta geliyordur bu konuda, Neolur Murat hocam Yardımcı olun,, O hastalarınıza kokunun kaynağı ne olursa olsun önerdiğiniz bütün ilaçları öğrenmek istiyorum,,Murat hocam sakın endişelenmeyin yanlış hapı öneririm diye, ,Çünkü ben hergün ne olduğu belirsiz ilaçlar içiyorum sadce bir az geçirir umuduyla ..Hocam yalvarırım önerdiğiniz ilaçları bana söyleyin Yalvarırım Hayatım yok oldu,, Sizden bu yardımı bekliyorum hocam ,,tekrar iletinize bakıcam ilaçlar satın alıp kullanıcam hocam ,,İletinizi dört gözle bekliyorum,, Hayatın tüm güzellikleri üzerinize olsun ,,,

D.A. 2010
iyice soyutladım kendimi toplumdan.. sizden çok insani bi yardım istiyorum. kendimden nefret etmeye başladım. kendime tahammülüm yok artık.. çünkü bu bende öle psikolojk bi noktaya gediki ağzımı açamıyorum yoksa da var gibi hissediyrm..

G.Z.2010
Bu soryn kendime olan güvensizliğin yanında evlenmek üzere olan bir insan olarak ilişkimi dahi etkiliyor. Bu durum kendimi ikinci sınıf bir insan olarak görmeme neden oluyor.

M.C. 2010
çok ciddi bir şekilde yaşam kalitem düştü insanlardan kaçıyorum hiç bir yere gitmek istemiyorum insanlarla yanyana gelmek istemiyorum yaşam kalitem düştü kısacası yalvarırım yardımcı olun daha çok gencim biçok akteviteler var yapmak istediğim ama dedim ya insanlardan kaçıyorumen kötüsü evlatlarıma sarılamıyorum sigaradan dediler

C.V. 2010
Ben 22 yaşında bi tıp fak. öğrencisiyim..7 senedir ağız kokusu problemim var..2 sene bu illet yüzünden okulu uzattım okula gitmedim ve devammsızlıktan kaldım. .insanlar hep okula niye gitmiosn die sıkıştırıo ..derste farkediyorum ki yanımdaki arkadaş rahatsız oluyo ve ben de çok utanıyorum bundan.. çok zor durumdayım..şehirlerarası otobüste yanımdaki insalar çok rahatsız oluo galiba burnumdan da koku gelio artık. .çok utanıyorum..tıp fak. e ne hayallerle gelmiştim şimdi ise depresif ve perişan bi haldeyim..deemediğim yol kalmadı.. çok kötü ve zor bi durumdayım..hayattan tüm beklentilerimi yitirdim..

S.G., 2010
bu durumum beni çok rahatsız ediyor. bende tertemiz mis kokan bir ağıza sahip olmak istiyorum. evlenmek istiyorum ama bu sorun olur diye evet diyemiyorum.

M.C., 2010
Bende kaç yıldır hayatımı alt üst eden nefes kokusu var ve hiçbiryere gidemedim. Ağız kokusu olmadığını biliyorum.Benimki nefes kokusu.Yemek yesemde dişimi fırçalasamda geçmiyor ve beni canımdan bezdirdi.Bu neden acaba tedavisi varmıdır lütfen bana yardım edin bunun yüzünden yaşamak istemiyorum..

E., 2010
benim 15 yaşımdan itibaren koku problemim var. Şimdi 30 yaşındayım artık iyice ümidim tükendi ve çok yoruldum. Dişçiye ve kbb uzmanına gittim ama doğru düzgün ilgilenmediler bile.

L,2010
Doktorların geri kalanları ya konuyu önemsemeyip hastayı 1-2 ilaçla geçiştiriyor, yada psikolojik olabileceğini söylüyor. bu rahatsızlık diğer başka hiçbir şeye benzemediğinden hastalar da zaten utana sıkıla doktora açabiliyor dertlerini. bir de baştan savma tavırlarla karşılaşınca iyice çileden çıkıyorlar. genelde direkt bu koku için doktora gitmez hasta. başka bir bahane bulur ve yanında bir de bu rahatsızlık var der. her çözümsüz-sonuçsuz doktor ziyareti bir yıkımdır. bu yüzden de artık internet başında çözümünü arar, kendisini bir doktorun duymasını bekler. bu sorunu değil başkasına söylemek, kendine bile itiraf etmek çok acı vericidir çünkü. hayat yanı başınızda akıp giderken siz görünmez tellerle bağlısınızdır, kimsenin görmediği bi hapisanede debelenirsiniz. içiniz kıpır kıpır olsa da dışarı vuramazsınız, sevdiğiniz olsa da yaklaşamazsınız. o size yaklaşsa da kendinizden uzaklaştırmanın yollarını ararsınız. bunun ne kadar acı verici olduğunu da ancak yaşayan anlayabilir sanırım. çok umutsuz bi yazı oldu özür diliyorum

P, 2010
Ama insan bir süre sonra mücadele etme gücünü kaybediyor. Kaybetmemeliyiz ama doktorun kapısından bir umutla girip, başlarından beni savdıklarında ya da "al bu gargarayı, antibiyotiği kullan" dediklerinde yaşadığım üzüntüyü tarif edemem. Bunu zaten hepimiz yaşamışızdır.

M, 2010
Tanrım. Bitmiş durumdayım.

M. 2010
Merhaba hocam ben 17 yasndayım agız kokusu sıkayetim var ve cok uzuluorm ben bu duruma neolur yardm edın yawas yavas hayattan sogumaya başladım lütfen

B.E. 2010
merhabalar,ben 19 yaşında bir bayanım,7-8 yaşlarından beri ağzım dışkı kokuyor,çok çektim bu ağız kokusundan,insanlarla konuşamıyorum,hocalarıma soru çözdürmek için gidiyorum sorum çözülürken ağzımı açıp anlamadığım yerleri soramıyorum..hocam kurtulmak istiyorum bundan çokkkk zor ya,etrafımda rahatça konuşan insanları görüyorum içim gidiyor :((

H.E., 2010
şimdiye kadar 2 kez dişçiye gittim fakat ikisinde de sonuç alamadım Sadece dişlerimde herhangi bir çürük olup olmadığına baktılar varsa diş taşı temizlemeyi önerdiler bunu sorun etmememi dişlerimi düzenli fırçalamamı vs söylediler. Oysa ben zaten dişlerimi hergün en az 2 kez yaklaşık 3 dakika fırçalıyorum evet dişim de herhangi bir çürük ya da diş taşı yok fakat ağız kokusu problemim olduğundan eminim diyebilirim. Durum artık beni psikolojik olarak da inanılmaz rahatsız etmeye başladı artık dişçiye gitmek de istemiyorum çünkü sadece dişlerime bakıp bir yorum getiriyorlar. 6 yıl geçmiş olmasına rağmen bu duruma alışmak istemiyorum. Mutlaka bir tedavisi vardır diye düşünüyorum.

E.A, 2010
Size yemin ederim camiye gidip ibadetimi bile rahat yapamıyorum. Üniversite son sınıf öğrencisiyim. Kişisel beceri isteyen derslerde sorunum yokken grupla yapılan derslerde başarım düşüyor. Katılamıyorum. Çünkü utanıyorum. Ne olur yardım edin hocam. En son geçen sene hastahaneye gittim. Doktor bana şunu dedi: " Çocuklar duymasın'daki fıs fıs İsmail gibi sprey kullan geçer" dedi. Dinlemedi bile beni:-(

S.G. 2010
Size Ankara'dan yazıyorum. ben beni bildim bileli ağız kokum var.39 yaşındayım.hiç bir hastalığım yok.ağzım kokuyor.yemekten hemen sonra koktuğunu hissediyorum ve sürekli ağzımda sakız bulunduruyorum.bu sebepten dolayı kimselerle konuşamıyor. kendime güvenimi kaybediyorum .kimselerle konuşmak istemiyorum.çay içtiğim zaman dahada kötü kokuyor. dişlerimi fırçalarken dilimide fırçalıyorum ama yine aynı.dilim çok kötü oluyor. artık evlenmek istiyorum ama kimseye bu sebepten dolayı evet diyemiyorum.lütfen banada yardımcı olun doktor bey.

R.B. 2010
i do not want to live. I am very beautiful girl I am told, but I do not want to talk to any man or see face to face any man as i have bad breath. I do not know if I have cleared my bad breath by cleaning the roof/top of the mouth at the back, where the tongue touches the top of the mouth when one says "go" for e.g... I have no job as people do not want to hire someone with bad breath. I go to many interviews, I may be the best candidate, but I have bad breath. so I get no offer of employment. I am a academic myself looking for lecturing jobs but cannot get past the interview as they smell the bad breath I do not get the job, although

R.T. 2010
I have left a few jobs in the past 10 years due to BB (mainly due to the shame I feel) & now work casual & try to work night shift when I can, but it is not always possible. No matter how good I am at my job I never feel good enough because of the BB. I just live for the day when I am BB free & able to talk, laugh & just BE freely. (Buradaki BB kısaltması kötü nefes bad breath anlamına gelir)

K.D. 2009
Kendimi bildim bileli ağız kokusu problemim var 14 yaşımda bütün çürük dişlerimi çektirdim tamamen sorunsuz dişlerim vardı aradan 4 sene geçti o gün geçer bugün geçer diye bekliyordum artık canıma tak etti kızarkadaş edinemiyorum psikolojim bozuldu son 1 senedir canıma tak etti asosyal bi insan oldum tek yaptığım şey evde bilgisayar oynamak mümkün oldukça kimseyle görüşmek istemiyorum artık sakız çiğnemekten iğreniyorum diyebilirim biriyle konuşurken insanların yüzündeki ifadeyi görünce başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor düzenli olarak dişlerimi fırçalıyorum Lütfen bana bi çözüm yolu gösterin ve nolur bu maile cevap yazın.Şimdiden teşekküler kolay gelsin.

R.S. 4.11.2009
ben ağlamaktan yoruldum artık. benim nefes kokusu problemim var ben kokuyu ara ara alabiliyorum inan o kadar iğrenç ki. Burundan nefes veriyorum iğrenç koku çıkıyor. Ne yapsam ne yesem ne içsem bu koku geçmiyor o kadar ağır ve kötü bir koku ki ağızdanda burundan da faretmiyor koku var. Ne yapacağım bilmiyorum ölsemde kurtulsam artık

R.S. 4.11.2009
ben 5 yıllık evliyim ve eşimde evlendiğimizden beri ağız kokusu var dahiliye kbb ve diş doktorlarına gittik ama hiçbiri beni aydınlatamadı. kbb doktoru sinislerden boşalan sıvı dedi.dahiliye doktorları reflü olabilir dedi.diş doktoru birşey yok dedi. defalarca doktora gittik her muayenen sonra hayal kırıklığı yaşadık. eşimi çok seviyorum ama bu olay aramıza örülmüş bir duvar gibi duruyor. ve benim artık pskolojim bozulmaya başladı. o incinmesin diye artık bu olayı eşime söylemiyorum.içime atıyorum ama olmuyor her koku geldiğnde başıma ağrılar giriyor artık.ama bu koku hep yok. ama genelde var. olmadığı günler de oluyr.artık bunu ölene kadar çekecekmiyim diye moralim çok bozuluyor.ümidimi ytirmek üzereyim.

Anonim 2009
diş etlerim kanıyo nefesim kokuyo hekime gittim temizliyolar ama sorunumu çözmüyo herseferinde temizliyolar ama faydasız hekime söylüyom yine temizliyo surunum hala devam ediyo hastaene ye gitmekten bıktım sorunumu çüzemedim

Anonim 2009
Lütfen hocam çaresizim korkuyorum yasama sevincimi yitirdim lütfen ..

Anonim 2009
Ben Ankara'da yaşıyorum. 28 yaşındayım ve 12 yaşımdan beri ağız kokusu ile yaşıyorum, daha doğrusu yaşamaya çalışıyorum. Ailem hiç bir zaman beni doktora götürmek istemedi ve hergün düzenli bir şekilde dişlerimi fırçaladığım halde, "sen dişlerini fırçala hiç birşeyin kalmaz" diyerek ya susturdular ya azarladılar. İşin kısası üşendiler. Liseydi, üniversiteydi, yüksek lisanstı derken ancak 2005'te işe başladım ve 2006 yılında kendim doktora gittim. Gittiğim diş hekimi ağız kokumun olmadığını söyleyip, dişlerimde çürük bile olmadığını söyledi. Halbuki onca yıldır çevremdeki herkesten işittiğim lafın sözün hakaretin haddi hesabı yok benim ağız kokum var diyebilmem için. KBB uzmanına gittim, kendi alanları ile ilgili bir sorun olmadığını söyledi ve ağız kokusunun her zaman tedavi edilemediğini, çok umutlanmamam gerektiğini söyleyip beni gastroenteroloji bölümüne gönderdi. Gastro'daki doktor helicobacter pylori var deyip, 14 gün boyunca ağır antibiyotikler kullandırttı ama koku geçmedi. bu doktor da bana "bir kişiye ağzın kokuyor diyebilmemiz için o kişinin bulunduğu odanın bile kokusu değişmeli ki sen de böyle bir durum yok. sen bu kokuyla yaşamak durumundasın, tedavin yok" dedi Daha sonra da bir daha hiç bu konu için bir doktora gitmedim. Ama artık hayat gerçekten başedebileceğimden çok daha zor hale geldi. Ne yapacağımı bilemiyorum? Çok çaresizim. Ben hep bununla mı yaşıycam bu durumda? Lütfen yardım edin bana. Lütfen bana bir yol gösterin, yardım edin, rica ediyorum hocam, ne yapabilirim hiç bilmiyorum..

Anonim 2009
Sigara ve içki içmiyorum ve midem ile ilgili hiçbir sorunum yok. Son gittiğim doktor yapabileceği bir şey olmadığını ancak ağız kokusunu ölçülebilindiğini söyledi. Eşimin ve çocuğumun benden uzak durmasına sebep olan bu koku konusundaki yardımlarınızı bekliyorum

Anonim 2009
Senin şikayetin bademciklerinde.hemen bir doktara gidipte pes etme.demekki anlamamış doktor.doktor doktor gezecez artık yapacak bişey yok.. seda bende de yıllardır bu şikayet var. bir insanın ağzı yıllardır kokar mı ne kadar sinir bozucu birşey.sorun ne sebep neki bu hastalığı çekip duruyoruz.doktora gitmediysen önce dişçiye git sonra kbb sonrda dahiliye.ama cok seçici davran her doktor anlamıyor çunkü

E.P. 14.9.2009
10 yıldır kronik ağız kokusu çekiyorum. diş ve midede bir problem olmadığını doktorlar vasıtası ile SÖZDE kanıtladık (diş kesinde mideyi bilemiyorum, endoskopi ilaç milaç birşey yok dediler) kbb uzmanlarından biri burun eğriliğinden ve geniz akıntısından bahsetti ameliyat gerekli dedi ancak kesin çözüm olamayabileceğini de söyledi. ağzı açık uyuyormuşum koku bundan oluyormuş. e benim çevremde çoğu kişi ağzı açık uyuyor ama kimsede bu problem olmuyor. sadece klasik sabah kokusu, o da diş fırçalama veya kahvaltı ile geçip gidiyor. ben günde 48 defa diş fırçalasamda, sürekli sakız çğnesem de bu zıkkım geçmiyor. diğer doktor ise şaka gibi bana sakız ve dil fırçası önerdi, hadi dil fırçasını kullanırım, dilimde sarı pütürcükler var dil köküne doğru ama 10 yıldır yok ki o pütürcükler. bu doktor da ağzı açık uyumaktan şundan bundan bahsetti ama geniz akıntısı neden olmayabilir dedi, ameliyat önermem dedi, ne önerirsin dediğimde de suratıma baktı ve naneli sakız dedi. delirmek işten değil :( sosyal hayatım 0 noktasına geldi, işe gitmek istemiyorum resmen ve durumdayken ciddiye alınmamak zulüm. ayrıca durum paranoyaklık değil, ona emin olabilirsiniz çünkü çevremde çoğu sevdiğim insan uyarır bu konuda beni sağolsunlar. intiharın eşiğindeyim desem inanın yalan olmaz. bana ne önerirsiniz acaba? bu konuda adamakıllı her yönüyle ilgilenecek ve peşini bırakmayacak bir doktor, bir hastane?

Bir internet forumundan 2009
bn seneye evlenicem ve 2 yıldır bu koku var ağzımda sürekli sakız çiğniorum ama bu her yerde olmuo bunalıma gidim artık çok sıkıldım kesin bi çözümü olan bana yardım etsin lütfen dişlerimi sürekli düzenli fırçalayan biriyim ama ne yaptıysam bu gitmedi doktora gidemiorum nedicm ağzım kokuo bi çözümmü bulun dicem arkadaşlar allah rızası için yardım edinnnn LÜTFENNNNN!!!!!!

E.B. 18.Kasım.2008
Ben 24 yaşında İstanbulda oturan bir kızım ve uzun süredir ağız kokusu problemim var.Yıllarca düzenli dişçiye gittim çürüklerinden olabilir dedi dolgularımı yaptırdım geçmedi,20 lik dişler olabilir dedi hepsini operasyonla aldırdım yine geçmedi..KBB ye gittim sinizütin olabilir dedi geçiştirdi.Söylemek istediğim hekimler çok da ayrıntılı bilgi sahibi değiller bu konuda sanırım.Artık bende bu kokuyu çözümsüz bi hastalık olarak kabullenmeye başlamıştım tabi bu beni olumsuz etkiliyodu fakat..


Benden bu kadar dostlar.

Ağız kokusu hakkında